KOMŞU
ÜLKE BULGARİSTAN HEYETİ, MİLLİ MÜCADELEYE ÖZEL İLGİ GÖSTERMİŞTİ…
Bulgaristan
Milletvekili Angel Grozkov’un Anadolu seyahati ülke kamuoyu ve basını
tarafından bu ifadelerle nitelendirildi.
Osmanlı Devleti ve Bulgaristan Birinci Dünya Savaşı’nda aynı cephede savaşa girdi. Savaş sonucunda aynı kaderi paylaşarak mağlup olan iki ülke, Versay sistemi diye anılan anlaşmala zinciri ile adeta itilaf bloğunun sömürgeleri haline getirildi.
GÖZLER ANADOLU’DA…
Bu
sömürge düzenine, ilk tepkiyi vererek direnişe geçen Anadolu oldu. Anadolu’da
Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan mücadele başta Versay sistemi altında
sömürgeleştiren halkalar olmak üzere işgal altında olan tüm milletler için yeni
bir umut ışığı oldu. Versay boyunduruğundan kurtulmak için yakılan bağımsızlık
ateşini, ilk fark eden Neuily Antlaşması ile sistemin en ağır darbelerinden
birisini yiyen Bulgaristan oldu. Ülkeyi yöneten Çiftçi Partisi ve Genel Başkan
Aleksandır Stambolsiky, Türklerin Anadolu’da kazanacağı bir zaferin Versay
sisteminde derin bir çatlak oluşturacağına, bunun da ülkesi üstündeki baskıları
azaltacağına inanıyordu. Bundan dolayı; Anadolu’da yaşananları ve Ankara
Hükümeti’ni yakından takip eden Stambolsiky,
Ankara ile doğrudan ve ya dolaylı yollardan ilişki kurmanın yollarını
aramaya başladı…
İşte…
Çiftçi
Partisi Milletvekili Angel Grozkov liderliğinde 3 kişilik bir heyet tarafından
gerçekleştirilen Anadolu Seyahatti bu doğrultuda atılmış, önemli etkileri ve
sonuçları olan bir adımdır. Çiftçi Partisi’nin önemli isimlerinden ve Başbakan
Stambolsiky’nin yakın çalışma arkadaşı Angel
Grozkov, Haskova Çiftçi Birliği’nin temsilcisi olarak, 19 Mayıs 1921’de,
Jandarma Genel Komutanlığı Yaveri Yüzbaşı Grigor
Pisarev’le birlikte Burgaz Liman’ından Ferdinand
Vapuru ile yola çıktı. Tüccar Paskal Ençev ise yolda heyete katıldı. Bulgaristan’da
fırtınalar koparan, ortaya çıktığı andan itibaren ülke basınını ve kamuoyunu
uzun süre işgal eden seyahat işte böyle başladı.
23
Mayıs’ta İstanbul’a ulaştıklarını aktaran Grozkov, İstanbul’da kaldığı 8 gün
boyunca, gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde bir sonuç elde edememekten
yakınıyor. Bununla birlikte Grozkov ve heyetinin Anadolu Seyahatti için Ankara
hükümeti temsilcileriyle görüşerek gerekli izinleri almaya çalıştıklarını
biliyoruz.
CEPHE HATTINI GEZDİ
Kısa
beklemenin ardından İstanbul’dan Anadolu’ya geçerek at arabası ile
yolculuklarına başladıklarını dile getiren Grozkov, “Yolculuk çok zor şartlarda
gerçekleşiyordu. Ben
yine de memnun kaldım çünkü tren ile gitseydik Anadolu’yu o kadar iyi
tanıyamazdım. Seyahatim esnasında Anadolu’da her şeyi görme imkânım oldu.
Tarımda çalışanlarla, hayvan bakıcılarla, memur ve subaylarla görüştüm ve
Anadolu hakkında daha gerçekçi bir fikir edinebildim” diyor.
Ankara’da
Taş Han’da kaldıklarını ve burada bir şirket kurmaya çalıştıklarını ifade eden
Grozkov daha sonra, Milli Mücadele’nin cephe hattında bulunan Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar’a
gittiğini anlatıyor. Bu ziyaretleri sırasında gördüklerini ayrıntılı bir
şekilde tasvir eden Grozkov şunları söylüyor:
“Anadolu,
tükenmek bilmeyen yeraltı ve yerüstü zenginlikler, halkın cehaleti sayesinde
bakir vaziyette beklemektedir. Demiryolu olmadığı için tabiatın tahribine
bırakılmış inşaat malzemeler için hiç dokunulmamış harika çam ormanları. Bakır
ve gümüş cevheri... Velhasıl hiç kimsenin dokunmadığı yeraltı ve yerüstü
zenginlikleri… Nüfus yoğunluğu düşük bölgeler.”
BÜYÜK BOLLUK VAR
Küçük
ve büyükbaş hayvan sayısının çok olduğunu halkın temel geçim kaynağının bu
hayvanlar ve tarım olduğunu kaydeden Grozkov, “Ancak, tarım ve hayvancılık iptidai
bir şekilde yapılıyor. Sadece tabi zenginlikler ve iklim şartları sayesinde
büyük bolluk vardır. Tarımcılar hububat yetiştirmektedir. Toprak az miktarda
işlenmektedir. Haklarında çok duyduğum ve okuduğum o ünlü Arap atlarını da
görme fırsatım oldu, ufak fakat güçlü ve dayanaklı” diyor.
GROZKOV MİLLET
MECLİSİ’NDE
Bir
politikacı ve milletvekili olarak Anadolu’nun nasıl yönetildiğini ve yönetim
şekli konularıyla da yakından ilgilendiğini söyleyen Grozkov, ülkenin
demokratik bir şekilde yönetilmeye çalışıldığını ifade ederek, gördüklerini “Millet
meclisleri 360 kişiden oluşmakta ve kesintisiz oturum halindedirler.
Milletvekillerinin çoğu birçok yabancı dil bilmektedir özellikle de Fransızca.
Bakanların özel sandalyeleri yoktur ve mebusların arasında oturmaktadırlar.
Meclis bir başkan tarafından yönetilir, bütün mebuslar sırayla Bu görevi
almaktadır. Zamanla ihtiyacı duyulan ve halkın ekonomik ve politik
bilinçlenmesi için yeni reformlar yapmaktadırlar. Bu konularda halk çok geri
kalmış ve bunu bilen yöneticiler bu konularda yoğunlaşmış ve ülkelerin
yenilenmesi ve ilerlemesi için yoğun çaba harcamaktadırlar” şeklinde anlatıyor.
Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere Grozkov, Türk siyasetçilerle yaptığı
görüşmelerin yanı sıra TBMM oturumlarını da takip ederek fikir sahibi olmuş. Grozkov
Ankara temasları sırasında bizzat Mustafa Kemal ile görüşürken Yüzbaşı Pisraev
ise İsmet İnönü ile bir araya gelmiş…
BOLŞEVİZM’İN YAŞAMA
ALANI YOK
Ülkedeki
siyasi yapıyı da mercek altına alan Grozkov, özellikle Anadolu’da Bolşevizm’in
etkilerini gözlemleyerek bazı sonuçlara varmış. Grozkov bu konudaki
değerlendirmelerini, “Gördüklerim ve duyduklarımdan Anadolu’da hiç bir
Bolşevizm yaşama alanı bulamayacağına ikna oldum; Rus elçiliğindeki Bolşevik
memurları Bolşevizm propagandası yapmaya denemişler fakat taşa vurmuşlar. Mustafa
Kemal Paşa’nın birkaç hatırlatmasından sonra bir kaç kişinin asılması
gerekirmiş ki Bolşevizm’e nokta koyulsun. Buna şartlar müsait değil. Sanayisi
olmadığı ve nüfusu seyrek olan böyle bir ülkede Bolşevizm’den söz dahi edilemez”
şeklinde özetliyor.
YUNANLARIN ŞANSI YOK,
Yeni
yönetim oluşturma çabalarının yanı sıra Yunanlılarla mücadelenin de tüm hızıyla
devam ettiğini aktaran Grozkov, gördüklerini, şöyle özetliyor:
“Türklerin
morali, millet ve ordu olarak çok yüksek. Nihai zafer onların olacağına
inanıyorlar. Savaşın yakında sona ereceğini düşünüyorlar. Yunanlıların şimdilik
onlardan daha güçlü ve silah bakımından daha iyi olduklarını itiraf ediyorlar
fakat Savaşın galibi olacaklarını çünkü geniş arazileri ve büyük nüfusa sahip
oldukları hatta şimdiden 7 tertip topladıklarını düşünüyorlar. Kemal ilk olarak
2 top ve bin kişiyle hareket etti, şimdi ise ordusunda 200 bin neferi var. Silahları
çok iyi olmasa da savaşı sürdürebilmek için tatmin edici durumdadır. Anadolu’da
cephanelikler yok, tekstil fabrikaları yok ama buna rağmen mitralyözleri ve
topları var, ordusu iyi giyimli. Bütün bunların çoğu dışarıdan gelmişe
benziyor. Duyduklarım ve gördüklerime göre Yunanistan’ın dediğine göre
kendileri tek başına Anadolu’yla savaşıyorlarmış; durum böyleyse onlar savaşı
zor kazanır.”
ÇİFTÇİ BİRLİĞİ
KURULMALI
Tarım
birliği üyesi olarak her zaman Anadolu’da bir birliğin kurulması imkânı olup
olmadığını merak eden savaş sonrasında bunun kurulup kurulamayacağını araştıran
Grozkov, “Karşılaştığım insanlarla, özellikle tarımda çalışanlara bu tür
konulardan bahsettim ve Bulgaristan’daki bizim örgütümüzün yapısı ve
faaliyetlerini anlattım. Savaş sonrası çiftçiyi ve halkı bilinçlendirecek bir
teşkilatın gerekliliği hakkında ikna edebildiğim insanlarla görüştüm. Orada
artık ( Rehber) adında bir gazete
kuruldu ve özellikle çiftçinin siyasi ve ekonomik bilinçlenmesi için çaba
gösterecek” diye anlatıyor.
YAŞANANLAR ÇOK ÜZDÜ
Açıklamasının
sonunda seyahati etrafında yerli ve yabancı gazeteciler tarafından fırtına
koparılmasını anlamakta zorlandığını sözlerine ekleyen Grozkov, “Çok üzgünüm;
aslı olmayan haber yayınlayarak her şeyden önce gazeteci olarak kendilerine
zarar vermektedirler. Burada belirtmeliyim ki hiç kimseden siyasi misyonu olan
bir görevlendirme yapılmamıştır.
İstanbul’a gideceğimi arkadaşlarıma haber veremediğimden dolayı onlardan
özür dilerim. Meclisten izin almadım çünkü seyahatimin 1 ay’ı geçmeyeceğini
sanıyordum. Bazı arkadaşlarım da gazetecilerin yalan tuzağına düşerek seyahatim
konusunda gazetelere beyanatlar vermeye başladılar ve bu beni çok üzdü”
sözleriyle kendisini savunmuştur.
“FELAKETE
SÜRÜKLEMEYİN…”
Kendisinin
de yakındığı gibi Grozkov’un seyahati sebebiyle Bulgaristan’da büyük
tartışmalara sebep oldu, büyük gürültü koptu. Muhalefetteki Demokrat Parti
Milletvekili Aleksandır Malinov, Grozkov’u “Kemal’in davasına angaje” olmakla
itham ederek, hükümeti bu konunun tekrarlanmaması için önlem almaya davet etti.
Radikal Parti Genel Başkanı Stoyan Kostakurtov ise Grozkov ve hükümeti Ankara’dan
uzak durmaları konusunda uyararak, “Ülkeyi felakete sürüklemeye hakkınız yok”
açıklamasını yaptı. Muhalefetin sesi olarak bilinen Narod Gazetesi, Grozkov’u
çılgın bir manyak olarak nitelendirdiği haberinde, “Angel Grozkov Stamboliyski’nin bilgisi dâhilinde Anadolu’ya giderek
Mustafa Kemal ile görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmelerde Bulgaristan adına Küçük
Asya’daki İhtilalciler ile görüşmüştür.
Bulgaristan ile İhtilalciler arasında bir anlaşma yapılaması için
faaliyetlerde bulunmuştur. Anadolu’daki cepheleri de ziyaret eden Angel Grozkov
bu konuda Başbakan Aleksandır Stamboliyski’ye bir rapor vermiştir. Ancak
hükümet ve Grozkov unutmamalıdır ki Bulgaristan bir barış anlaşması
imzalamıştır ve bu anlaşmaya göre Yunanistan ile barış halindedir. Hükümetin yaptığı bu hesapsız girişimler
Bulgaristan’a bir çıkar sağlamayacağı gibi Müttefikler nezdinde ülkenin
durumunu daha zorlaştırabilir” ifadelerine yer verdi. Hükümet adına bir
açıklama yapan Başbakan Stambolyski ise “Angel
Grozkov’un ziyareti hükümetin bilgisi dışındadır. Sayın Grozkov kendi
inisiyatifi ile ticari anlaşmalar yapmak için Anadolu’ya gitmiştir. Bazı
gazetelerin ve muhalefet partilerinin iddia ettiği gibi, bu partinin onayı ile
yapılmış siyasi bir seyahat değildir” ifadeleri ile arkadaşını savunmaya
çalıştı.
SİLAH SEVKİYATLARI
ARTTI
Ancak
ziyaretin hemen ardından yaşanan gelişmeler gezinin öyle bahsedildiği gibi
basit bir ticari seyahat olamdığını göstermiştir. Nitekim ziyaretler sırasında
görüşülen Bulgaristan’daki 1. Kolordu askerlerinin durumları ile ilgili, önemli
gelişmeler yaşanmış, bunlara ülkede çalışma ortamı sağlanmış, subayların
Anadolu’ya geçirilmesi için yardım edilmiştir. Bulgaristan’dan Batı Trakya,
Burgaz ve Varna limanları vasıtası ile Karadeniz üzerinden yapılan silah
sevkiyatlarında gözle görülür artışlar yaşanmış, Bulgar kamuoyunda Milli
Mücadele’ye destek artmaya başlamıştır.
----ANGEL GROZKOV KİMDİR----
Angel
Grozkov Kundalov (1879-1924). Bulgaristan siyasetçisi ve Devlet adımı… Tüccar
olan Angel Grozkov 1911’den 1923 Askeri darbesine kadar Bulgaristan Halk Çiftçi
birliği (BHÇB) milletvekilliği yapmıştır. Bulgaristan Meclisinde Başkan
yardımcılığı görevinde de bulunan Angel Grozkov 1923 Askeri darbesinin ardından
Türkiye’ye geçmeye çalışırken sınırda yakalanarak tutuklanmıştır. Gördüğü
işkencelere dayanamayan Grozkov, 1924 yılında ölmüştür.
*Şehrengiz Dergisi'nde yayınlanmıştır.
KAYNAKÇA:
Narod,
158, 25.08.1921
Napret,
624, 29.07.1921
Niva,
22, 20.08.1921
Zemedelsko
Zname, s. 69, 26.07.1921.
Stenografski
Dnevnisti, Na XIX ONS, III PS, 27.08.1921. (Meclis Zabtı)
Stefan
Velikov. Kemaliskata Revolüsiya İ Bılgarskata Obştestvenost (1918 – 1922).
Sofya: İzdatelstvo Na Bılgarskata Akademiya Na Naukite,1966.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder